Kilo vermek kesinlikle zor değil…Formülü çok basit

Kilo vermek üzerine çok sayıda başarı hikayesi vardır.

Aslında kilo verdirme endüstrisi diye bir endüstri de var değil mi? Bize önce kilo aldırma endüstrisi ile kiloyu güzelce aldırdırlar, sonra da fazla kiloları vermemiz için ayrı bir endüstri kurarlar. Neler yok ki bu endüstri içinde ; Diyet çeşitleri, diyet kitapları, Kilo verdiren bitki çayları, mekik aletleri, kilo verme kampları, bünyenize özel diyet programları ve onlarcası..

Ben kısaca hikayemi anlatayım. Siz yine bu gözalıcı endüstriye sempatik yaklaşmak isterseniz de seçimi size bırakıyorum.

Herşey 2017 Mart ayında tartıda 80,5 kg’ı gördüğümde başladı. Boyu 1.71 metre olan birisi için ideal kilo sınırlarının çoktan üstündeydim. Sizde vücut kilo endeksinizi ve idealden ne kadar uzakta olduğunuzu merak ediyorsanız işte örnek bir link: https://www.formdakal.com/vucut-kitle-indeksi-hesaplama/

Benim ideal kilom 67 olarak hesaplanmış ama ben nerdeyse 14 kilo fazlaydım. 1,5-2 sene öncesine kadar 74-75’li olan değerler artık 80’li seviyeler çıkmıştı. Bir terslik olduğunun farkındaydım 🙂 ama yükselen değere bir türlü karşı koymak gelmiyordu içimden.

Sonra, 40 yaş hedeflerimden birisini de, sağlıklı kilo’da olmak ve bunu doğal bir şekilde korumak olarak yazdım. Evet yazdım diyorum, çünkü bu hedefe adım adım nasıl ulaşacağımı hedefledim.

Öncelikle ilk hedefim, 2017 Aralık ayın’da (3 Aralık doğumgünüm), de tartıda 70 kg’ı görecektim. Bunu parçalara böldüm ve yaptığım araştırmalar kilo vermenin ilk başta daha kolay olduğunu ancak zaman ilerledikçe hem kiloyu tutmanın hem de vermenin daha zor olduğunu gösteriyordu. Çünkü kilolu kişiler aynı egzersizde daha fazla kcal’i yakıyorlar.

Ben de bu şekilde bir planlama yaptım ve hedefi parçalara böldüm ama nihai hedefe ulaşacak şekilde mantıklı parçalara. Örneğin 3 ay içerisinde 77 kg’ı görerek koruyacaktım. Sonra 74. Sonra 72 ve en son Aralık’ta 70….

Mühendis olmanın verdiği ölçme içgüdüsü ile kcal’i hesaplarına başladım. Ama çok abartmadım çünkü formula biliyoruz, birazdan da anlatacağım.

Ama illaki bir hesap kitap yapmak gerekiyordu. Kişiden kişiye gore değişiyor ancak ortalama 1kg’ın , 7.000 – 7.500 kcal’i olduğunu söyleyebiliriz.

Sonra yürümek kaç kcal, koşmak kaç kcal gibi araştırmalardan da kendinizi alıkoyamıyorsunuz. Yine çok detayına girmeden bunları da araştırdım.

Araştırmayı çok abartmadım. Çünkü araştırarak harcayacağınız kcal’i ancak sıfır oluyor 🙂 Harekete geçmek lazım. Ama kısaca söylemek gerekirse bünyeden bünyeye, kaç kg. olduğunuza gore değişebilir. 1 saat ortanın biraz üstü tempoda (Saatte 6 km) yürümek 300 kcal’i yakabilir. 1 hafta boyunca bunu yapmak demek 2.100 kcal’iye eşit olacaktır. Eğer ek bir diyet yapmazsanız haftada 0,3 kg yakarsınız. Ayda 1,2 kg. geliyor. Hiç fena değil..

Tabiki hergün 1 saat yürümek oldukça iddialı idi. Buna bir anda çıkmak mümkün de değildi. Bu nedenle işi yine parçalara ayırdım.

Daha once Küçük Alışkanlıklar, büyük sonuçlar yazımda   belirttiğim gibi basit ve yapılabilir hedefler ile giderek arttıracaktım. Öncelikle kendime akıllı bir adımsayar saat aldım (İlk saatim Misfit idi, en düşük modelinden). Bu saati kullanarak 3 gün kendimi ölçümledim. Günde ortalama 5.000 adım atıyordum. Ve ilk hedefim 1 hafta boyunca bunu ortalama 6.500 adıma çıkarmaktı. Bu çok yüksek bir seviye değil. Günde eksta 10 dakika efor harcayarak buna çok rahat ulaşabilirsiniz. Sonraki 2 hafta 7.000 adıma erişmeyi hedefledim. Sonraki 2 hafta 7.500 ve giderek arttırarak 10.000 adıma gelmiştim. 10.000 adımda 27 günlük bir zincir yakaladığımda zaten çoktan ara hedeflerime ulaşmanın dayanılmaz cazibesini yaşıyordum 🙂 Sonrasında bu zinciri haftalık ortalamaya çevirdim ve bugün itibari ile de haftada 70.000 (yani günde ortalama 10.000 adım atmak) için bir hedefim var ki bu hedeften 2018 boyunca hiçbir hafta sapmadım.

Bu arada rekorum 2017 Kapadokya tatilinde 32.000 adım attığım gündür 🙂 Bir uçtan bir uca Kapadokya yaptım desem yeridir.

Özetle; Spor yapmak ve bu zinciri başlatmak çok önemli. İlk başta kendinize basit bir hedef koyun, günde 5 dakika dahi olsa , evde dahi olsa yürüyeceğim gibi… Bu hedefi giderek genişletin. Siz bu hedeflere ulaştıkça, kendinize olan güveniniz gelecek ve daha zorlu hedefler için kollarınızı sıvayacaksınız. Sonra da bu alışkanlık haline gelecek (Yazının bu kısmını spor salonundan gelmiş 12.000 adım atmış biri olarak yazıyorum 🙂 ) Bu arada her hafta kort tenisi ve halısahada futbol maçlarını saymadım 😉

Aslında sadece spor yapmak, size belirli bir noktaya kadar götürüyor. Ancak bunu beslenme ile zenginleştirmek gerekiyor.

Yine Mart ayına dönecek olursak, her türlü fast Food’u yiyen, abur cubur kültürü oldukça geniş, akşam 9:00’da dolabı açıp ne görürse alan birisi için yemekten kısmak oldukça zordu.

Ancak formülasyonu basit olarak kurmuştum.

%25 daha az yiyeceğim ve 25% daha fazla hareket edeceğim.

Bu formül, sayısı sayısına hesap yaptığım bir formül değil. Ama Motto idi. Zaten bugün baktığımda 2017 Mart’a gore çok daha fazla hareket eden bir yapıda olduğum söylenebilir.

Neyse dedik ya, daha az yiyeceğim diye. Gerçekten de bunu nasıl yapabilirim diye düşündüğüm de bunun tamamen irade ile mümkün olduğunu anladım.Zaten spor yapmaya başladığınızda, az yeme konusundaki iradeniz artıyor. Çünkü “Yazık etmiyor musunuz onca yaptığın spora” diye kendinize soruyorsunuz ve otomatikmen yemeyi azaltıyorsunuz.

Ben once akşam atıştırmalarını kestim, abur cubur kültüründen uzaklaştırdım kendimi.

Sabah poğaçalarını, Tahıllı ve sütlü beslenmeye dönüştürdüm.

Özellikle ara öğünlerde Sarı Leblebi yemek beni hep tok tuttu ve akşam yemeği için olan iştahımı kesti.

Haftada bir gün ziyafet günü idi benim için ama ziyafet sonrası çok net şekilde hedefsel düzene geri dönüyordum. Her zaman derler ya hamur işlerini keseceksin, ben tam kesmedim ama en az yarı yarıya azalttım, çayda/kahvede  şeker zaten kullanmıyordum ama baklava diğer tatlı ikramları konusuna oldukça kararlı şekilde hayır dedim. (Birkaç istisnai durum haricinde).

Özetle; Tüm bunlar zaten benim 25% daha az yiyeceksin mottomo çok uyuyordu ve hemen sonuç vermeye başladı.

Ve sonuç :

3 Aralık 2017 için hedefim olan 70 kiloyu hemen hemen yakaladım. Maalesef o gün 70,6 kg çıkarak çok az bir farkla da olsa kaçırmıştım ama bu sapmalar dönemsel olarak olabiliyor (kendi kendini teselli buna denir 🙂  )

11 Mart 2018 itibari ile bu satırları yazarken 69,8 kiloyum. Aslında zaman içinde kilo vermek kadar, ideal kiloyu sürdürmenin de ne denli önemli olduğunu anlamış bulunmaktayım.

İşin özü, kilo vermem lazım diyerek kilo verilmiyor. Harekete geçme kararlılığını göstermek gerekiyor.

Bu kararlılık bazen hiç gelmiyor, bazen de beklemediğiniz bir anda bir blog yazısı okuduğunuzda gelebiliyor. Umarım böyle bir andasınızdır ve size harekete geçirmişimdir.

Bol sporlu ve sağlıklı beslenmeli bir hayat dilerim.

Etiket(ler): , , , , .Yer işareti koy Kalıcı Bağlantı.

Kilo vermek kesinlikle zor değil…Formülü çok basit için 2 cevap

Bir cevap yazın