3 dil bileceksin

Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Üç Dil şiiri sevdiklerim arasında yerini aldı. Özellikle de kalın olarak işaretlediğim son mısralar.. ÜÇ DİL En azından üç dil bileceksinEn azından üç dildeAna avrat dümdüz gideceksinEn azından üç dil bileceksinEn azından üç dilde düşünüp rüya göreceksinEn azından üç dilBirisi ana dilinElin ayağın kadar seninAna sütü gibi tatlıAna sütü gibi bedavaNenniler, masallar, küfürler de cabaÖtekiler yedi kat yabancıHer kelime arslan ağzındaHer kelimeyi bir bir dişinle tırnağınlaKök sökercesine söküp çıkartacaksınHer kelimede bir tuğla boyu yükselecekHer kelimede bir kat daha artacaksın En azından üç dil bileceksinEn azından üç dildeCanımın içi demesiniKırmızı gülün alı var demesiniNerden ince ise ordan kopsun… Devamı…

Aziz Nesin – Alışacaksın

Bazı şiirler vardır, yürekten vurur seni..Sen de yarattığı anlamlar yoğundur..İşte yine böyle bir şiir.. Aziz Nesin AZİZ NESİN – ALIŞACAKSIN Daha bir zamanGeçmiş yılı yazacaksınYanlışlıkla mektuplarına,Sonra alışacaksın. Daha bir zamanYeni giysiler içinde sıkılacaksınEskitip kendinle birlikte,Sonra alışacaksın. Daha bir zamanBir önceki sevgilinin adıylaSesleneceksin yenisine,Sonra alışacaksın. Daha bir zamanYadırgayacaksın sürüklemeyiO inmeli bacağını,Sonra alışacaksın. Daha bir zamanHala sevdiğini sanacaksın,Yüreğindeki ihanet acısınaSonra alışacaksın. Daha bir zamanAlışa alışa böyle,Bir tek kendinle kalacaksın,Ona da alışacaksın. Daha bir zamanYaşadığını sanacaklar,Bir süre söz edecekler senden,Sonra alışacaklar…

Kuan Tzu – Ne güzel de söylemiş.. Bana yardım edeceksen, bana öğret..

Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek, Ağaç dik on yıl sonrası ise tasarladığın, Ama yüz yıl sonrası ise düşündüğün, halkı eğit. Bir kez ürün verir ekersen tohum, Bir kez ağaç dikersen on kez ürün verir Yüz kez olur bu ürün eğitirsen halkı. Balık verirsen bir kez doyurursun halkı, Öğretirsen balık tutmasını hep doyar karnı. Kuan-Tzu (Çinli ozan) (M.Ö. 1000)

Tanrım Beni Yavaşlat (Hitit Yazısı)

Milattan Önce 2000’li yıllara dayanan aşağıdaki Hitit Yazısı’na bakın.. Ne kadar da günümüze yansıtıyor. Demek ki, zamandan bağımsız olarak her dönem kendine has bir telaş, stres, hız var.. Bunun farkında olup da yaşamak ne güzel, farkında olmak bilincine kavuşmamız dileğiyle Tanrım, Beni yavaşlat. Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir… Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele… Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükunetini ver . Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginligi, belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür. Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol… Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi… Devamı…

Sağlık Olsun – Can Yücel

Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama Yarım saat erkene kurulsun saatin Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin.. Penceri aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart Çek kızarmış ekmek kokusunu içine Bak güzelim kahvaltının keyfine.. Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis, önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile Sonra koş git işine, dünden, önceki günden, Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin… Devamı…

Davet – Can Yücel

Değişime ve olgunlaşmaya ithaf edilen çok anlamlı ve bol mesajlı bir Can Yücel Şiiri.. Sevdiklerim arasındaki yerini aldı.. [mantra-button-dark url=”#”][/mantra-button-dark] DAVET … “şunları bir araya toplayayım. Bir güzel muhabbet edelim” diye düşündüm. Mutfak işinden de anlarım. Donattım sofrayı. Bayağı uğraştım. Hepsinin, ayrı ayrı ne yemekten, ne içmekten hoşlandığını iyi bilirim. Bayağı da para gitti. Birinin yediğini öbürü yemez. Ötekinin içtiğini beriki içmez. Dört kişilik sofra kurdum. Mumları da yaktım. Bak hepsi, Erick Satie severdi.  Hatırladım. Müziği de ayarladım.  Geldiler. 20 yaşında ben,  35 yaşımda ben,  40 yaşımda ben ve  bugünkü ben dördümüz. Birden yirmi yaşımı, otuz beş yaşımın karşısına oturttum…. Devamı…