Her evde bir Işık yanar ama…

Annemin çok sevdiğim bir lafı var.. “Her evde bir Işık yanar ama nasıl yandığını kim bilir”…

Pazar günü bunun bir kez daha farkına vardım.. Bazı evlerde yanan ışığın altında hüzün, telaş, endişe, hastalık, ölüm var. Bazı evler de ise sonsuz mutluluk..

Ancak dışardan bir apartmana baktığında yanan ışıklar altında kim bilir hangi duygusal fırtınalar yaşanıyor.. Kim bilir?

Pazar Günü eşimin Adli Nöbeti’ndeki son gündü.. Akşam yemeğini dışarda ferah bir ortamda yemek için dışardaydık.. Yemeklerimizi söylediğimiz bir anda telefon çaldı..Saat 20:00 civarında idi..Meydana gelen bir trafik kazası için Saray Devlet Hastanesi’ne çağrıldı eşim..

Bu ilk gidişimiz değildi ancak her telefon bir hayatın kararması ve bizim buna tanıklık etmemiz demekti..İçimiz cız ederek yola koyulduk, Görkem’i bakıcı annesine bırakıp Saray Devlet Hastanesi’ne gittik.. Eşim’in  incelemelerde bulunurken ben ise dışarda onu bekliyor ve hem trafik kazası geçiren kişinin hem de baygınlık, astım, ayak kırılması, çocuk hastalığı vb. sebeplerle Acil’e giren belki 20-25 kişinin yüzündeki acı ve endişeye tanıklık ediyordum.. Tüm bunlar ise merhumun (Allah Rahmet Eylesin) yakınlarının çektiği hüzün ve acı yanında hiç birşeydi.. 

Beni çok etkileyen bu gece sonunda bir kez daha anladım : “Her evde bir ışık yanar ama nasıl yandığını kim bilir…”

Yer işareti koy Kalıcı Bağlantı.

Bir cevap yazın