100 Maymun Deneyi ve hayatımızdaki örnekleri

100 Maymun Deneyi ve hayatımızdaki örnekleri

Bugün enteresan bir şey öğrendim. Literatürde 100 maymun deneyi diye geçiyor. “Yüzüncü Maymun Etkisi”, yeni bir davranış ya da fikrin, kritik sayıda birey tarafından benimsendiğinde bir grup içinde hızla yayılabileceğini öne süren bir kavrammış. Bu fikir 1950’lerde Japon makak maymunlarının gözlemlenmesiyle ortaya çıkmış. Bilim insanları maymunlara tatlı patates veriyorlar ancak patatesleri kuma atıyorlar. Kumlara atılan patatesleri yiyen maymunlar kumlu patatesleri çiğniyorlar fakat durumdan pek de memnun olmuyorlar. Araştırmacılar, Imo adlı genç bir maymunun kumu temizlemek için tatlı patatesleri yıkamaya başladığını fark etti. Sonra zaman içerisinde bunu gören maymunlar da benzer bir davranış sergilemeye başladı. Teoriye göre, kritik sayıda maymun (“yüzüncü maymun”) bu davranışı benimsediğinde, davranış doğrudan temas olmaksızın aniden diğer izole maymun gruplarına yayılmış. Yani özetle bireysel başlayan bir hareket,… Okumaya Devam Et

Bozuk yürüyen merdiven teoremi nedir? (Broken escalator phenomenon)

Bozuk yürüyen merdiven teoremi nedir? (Broken escalator phenomenon)

Alışveriş merkezlerinde bozuk/çalışmayan yürüyen merdivenin basamaklarından yukarı çıkmanın zorluğunu yaşadınız mı? Muhtemelen yaşamışsınızdır. Bunun bir teoremi olduğunu da bugün öğrendim. Bozuk yürüyen merdiven teoremi, bazı insanların çalışmayan bir yürüyen merdivene adım attıklarında yaşadıkları dengesizlik, kafa karışıklığı veya baş dönmesi hissini ifade eder. Bu durum, yürüyen merdivenin hareketsiz olduğunun tamamen farkında olmalarına rağmen meydana gelir. Bu fenomen, beynimizin tanıdık durumlarda yön bulmak için önceki deneyimlere ve motor adaptasyonlara nasıl güvendiğini vurgulamaktadır. Beynimiz geçmiş deneyimlere dayanarak hareket beklentisi içinde. Bu beklenti karşılanmadığında, dengemiz bozuluyor. İlginç değil mi?

Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür (Yavuz Sultan Selim)

Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür (Yavuz Sultan Selim)

Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür (Yavuz Sultan Selim) Yavuz Sultan Selim’in bu güzel sözünü Alpaslan arkadaşımdan duyduğumda sözün derinliği çok hoşuma gitti. Kararsızlık değil midir bize zaman kaybettiren, aşağı çeken. Korkaklık değil midir bizi yapmak istediklerimizden alıkoyan. Peki nedir Cesaret? Cesaret, hedeftir. Cesaret, harekete geçmektir. Cesaret Odaklanmaktır. Cesaret vazgeçmemektir. Cesaret bitirmeye odaklanmaktır. Cesaret düşsen bile tekrar kalkmaktır. Peki bırakmaya cesaretiniz var mı? Cesaretiniz daim olsun

Talih, emekleriniz karşısında diz çökecektir.

Talih, emekleriniz karşısında diz çökecektir.

Çok şanslı veya çok talihli insanlar olabilir. Doğrudur. Ama bunlar çok istisnai örneklerdir. Ama yürekten inandığım bir şey var ki : Şansın ve talihin, kişinin gösterdiği çaba ve emek karşısında boyun eğeceği kesindir. Başarıya ulaşmanın anahtarı, sürekli ve disiplinli bir şekilde çalışmaktır. Emek vermeden, sadece şansa güvenerek büyük başarılara ulaşmak zordur. Bu nedenle, hedeflerinize ulaşmak için kararlılıkla çalışmalı, engellerle karşılaştığınızda pes etmemeli ve her zaman en iyisini yapmaya gayret etmelisiniz. Anahtar kelime pes etmemek ve sonuna kadar gidebilmek. Kişi kendi yazgısını, kendi kaderini kendi inşa edebilir. Ne kadar çok çalışırsanız, şansınız da o kadar artar. Başarı, tesadüflerin değil, bilinçli ve sürekli çabaların sonucudur. Bu nedenle, her gün biraz daha fazla çaba göstererek, talihin sizin yanınızda olmasını sağlayabilirsiniz. Unutmayın, emeklerinizin karşılığını… Okumaya Devam Et

Diderot Etkisi: Neden İhtiyacımız Olmayan Şeyleri İsteriz — Ve Bu Konuda Ne Yapmalı?

Diderot Etkisi: Neden İhtiyacımız Olmayan Şeyleri İsteriz — Ve Bu Konuda Ne Yapmalı?

Bir arkadaşımla yaptığım sohbette, Diderot etkisini bilip bilmediğimi sordu. Diderot adını bilmekle birlikte, Diderot etkisi tabirine yabancıydım. Aşağıda kült kitap Atomik Alışkanlıklar’ın yazarı James Clear’in Diderot Etkisi yazısından alıntıladığım kısımları okuyabilirsiniz. Minimalizm’e inananlar yazıyı okumadan pas geçebilir 🙂 —– Ünlü Fransız filozof Denis Diderot, neredeyse tüm hayatını yoksulluk içinde geçirdi, ancak bu durum 1765’te değişti. Diderot 52 yaşındaydı ve kızı evlenmek üzereydi, ancak çeyiz sağlayacak parası yoktu. Zenginlikten yoksun olmasına rağmen, Diderot’nun adı iyi biliniyordu çünkü zamanının en kapsamlı ansiklopedilerinden biri olan Encyclopédie’nin kurucu ortağı ve yazarıydı. Rusya İmparatoriçesi Büyük Katerina, Diderot’nun mali sıkıntılarını duyduğunda, kütüphanesini ondan 1000 İngiliz Sterlini karşılığında satın almayı teklif etti, bu da 2015 yılı dolarına göre yaklaşık 50.000 ABD Doları’na eşdeğerdi. Aniden, Diderot’nun harcayacak parası… Okumaya Devam Et